Ebeveyn olmak zaten yeterince zor.
Başka bir ülkede ebevyn olmak daha da zor.
Hatta çocuk okullu ve henüz 2.dili öğrenme aşamasında ise çok daha zor.
Hele ki senin konuştuğun ikinci dilin bulunduğun ülkenin anadili değilse çok çok daha zor...
Belçika'da herkes ama herkes İngilizce bilir. Hem de evimize kombiyi tamire gelen ustanın İngilizcesi kendiminken utandıracak kadar iyi. Zaten bu yüzden geliştiremedim ya Flamancayı... Kolay geliyordu İngilizce. Ama Demir okula başlayınca işler değişti. Birebir görüşmeler sorun değil ama bütün ebeveynlerle yapılan toplantılarda, veli kaynaştırma günlerinde ortada kuş gibi kalıyorsun. Hele memleketinde çenesi düşük, çok konuşan bir tip olunca böyle geride ve sessiz kalmak biraz bunaltıyor. Sonra her gün elime bir kağıt tutuşturuyorlar. Milletin şöyle bir göz gezdirip kenara attığı kağıtla ben bir saat "google translate" de cebelleşiyorum. Bazen hiç önemsizleriyle...
Ama yine de bunların hiç birisi beni kamçılamaya yetmedi çünkü mevzu bahis bendim ve itiraf etmek gerekir ki mayamda biraz tembellik var. Ama sorun Demir'de baş gösterince işler değişti. Ocak'ta Flamancaya kaldığım yerden devam edeceğim. Hem oğlum hem kendim için...
Gelelim Demir'deki soruna. Türkçe'de işi tamamen çözmüş, kendini ifade edebilen sıpa hayal dünyasının giderek genişmesiyle de artık çok zengin oyunlar kurabilmekte. Eee sınıftaki yaşıtları da üç aşağı beş yukarı bu durumdadır diye tahmin ediyorum. Tek farkla onların oyunları Flamanca! Demir'in Flamanca'sında gerçekten çok iyi gelişmeler var ama kendini istediği gibi ifade etmeye yetmiyor. İstediği oyunları kuramıyor, kurulanlara da istediği ölçüde dahil olamıyor. Okulda hayatını sürdürmeye yetecek Flamanca artık onu tatmin etmiyor. Bir keresinde "Ben okulda çok konuşmuyorum çünkü yanlış konuşuyorum" dedi. İçim ezildi...
Öğretmeni ile neler yapabiliriz diye konuştuk. Ben Demir 27 Ekim doğumlu olduğu için 2009 doğumluların sınıfına gitmesi çözüm olur mu diye düşündüm. Çünkü sınıfın hem en küçüğü hem de başka bir dili öğrenmeye çalışıyor. Benimse bir acelem yok sonuçta önemli olan onun için en doğrusunun ne olacağı. Bir de arkadaşın şöyle bir özelliği var ki evlere şenlik. Kendini diğerleri kadar iyi görmezse konu her ne ise denemeyi bırakıyor. Hayal kırıklığını gözlerinde görebiliyorsunuz. "Buradan atlarım ama önce şunlar bir gitsin" diyecek kadar da anlamsız gururlu. Ama tüm bu söylediklerime rağmen öğretmeni "Demir için" bu çözümü kesinlikle doğru bulmadı, danıştığımız Demir'i tanıyan bir diğer uzman da aynı fikirde. Yapmamız gerekenin onun flamancasını diğerlerinin seviyesine getirmek olduğunu düşünüyorlar.
Şimdilik karar verdiğimiz çözümler şunlar;
-Okuldaki yabancı sayısı yüksek. Bu neden ile dili öğrenen öğrenci sayısı fazla. Okuldaki pedagog bu çocuklarla özel çalışmalar yapmayı planlıyor. Demir bu çalışmalara dahil olacak.
-Öğretmeni sınıf içinde diğer çocuklarla konuşması gereken bir takım sorumluluklar verecek ki konuşamıyorum diye kendini geri çeken bu sıpa biraz açılsın.
-Ben evden Demir'in sevdiği, bildiği kitap, oyuncak gibi materyaller göndereceğim ki öğretmeni ve arkadaşları ile üzerine konuşabilsinler. Şöyle de bir durum var. Demir'in okulu Freinet okulu. Bu sistemde yaptığını anlatmak o işi yapmak kadar önemli. Bu nedenle okulda tüm yaptıklarını oturma köşesinde arkadaşlarına gösterip, anlatıyorlar. İşte o bölümde kullanmayı düşünüyor bu materyalleri.
Konuştuğumuzdan beri ben her gün ödevimi yapıyorum. Demir mutlaka bir materyalle gidiyor okula. Ama aklıma bu gün şöyle de bir şey geldi. Gönderdiğim materyal kitapsa öğretmenin de kitabın hikayesini biliyor olması Demir'i yönlendirebilmesi için önemli. Bu neden ile göndereceğim kitapların hikayesinin minicik İngilizce özetlerini ön kapaklarına bantlıyorum. Bu günlük en sevdiklerinden dört tanesi tamam. Yavaş yavaş ilerleyeceğim.
Gerçekten tüm samimiyetle soruyorum. Aklında herhangi bir fikri olan ya da bu konuyu tecrübe eden konuşsun. Konu annelik olunca tembellik membellik kalmıyor. Hatta utanma da! Sınıfından bir Flaman annenin peşinden koşmayı planlıyorum. Okul dışı görüşsünler diye. Henüz göz öldürme ve cesaret toplama aşamasındayım :))
Dip not: Yaşadığı dil sorununa rağmen okula çok severek ve isteyerek gidiyor.